Fatura ödeyenler dikkat! Saray yalanlamıştı ama… Seçim sonrası elektrik ve doğalgaza zam var mı?

Birçok alanda olduğu gibi enerjide de 31 Mart yerel seçimleri sonrasında büyük zamlar yapılacağına ilişkin tartışma devam ederken, evsel kullanımda bireysel sübvansiyon konusunda çalışma başlatıldı.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, göreve geldikten sonra gazetecilerle buluşmasında, “Biz enflasyon tahminlerimizi yaparken, birçok kalemde yapılabilecek zamları, bu yönetilen yönlendirilen ürünlerdeki zamlar için bir projeksiyonda bulunuyoruz. Burada öne çıkan enerji fiyatları olacak. Elektrik ve doğalgazda bir düzenleme yapılması bekleniyor” demişti.

Göz Atın

İrlanda’yı fırtına vurdu: 235 bin ev elektriksiz kaldı

Şenol Babuşcu tek tek sıraladı: Seçimden sonra yurttaşı bekleyen zamlar!

Karahan Orta Vadeli Plan tahminlerini yaparken, enerji fiyatlarında bir miktar güncelleme öngördüklerini söylemişti.

Tartışmanın alevlenmesi üzerine, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ‘Elektrik ve doğalgazda seçimden sonra yüzde 150 – yüzde 200 arası zam bekleyebiliriz’ dedi” iddialarını yalanladı.

Peki gerçekten elektrikte zam ihtiyacı ne, seçim sonrasında ne kadar zam ihtiyacı var ve özellikle dar gelirliler için nasıl bir sübvansiyon öngörülüyor?

Habertürk’ten Bülent Aydemir‘in haberine göre, yapılan çalışma ve beklenne zam oranları şöyle: 

“ZAM İHTİYACI 40-60 ARASINDA”

Ekonomi yönetiminde ve sektörde, seçim sonrasında konut aboneleri için doğalgaz ve elektrikte kademeli zam beklentisi oluşmuş durumda.

Serbest piyasada anlık olarak değişmekle birlikte elektrikte spot fiyatı bir megavat/saat için 2 bin 300 TL ancak mesken tarifesi 480 TL seviyelerinde. Doğalgazda ise tarife, ithalat maliyetinin üçte biri oranında.

Konuyla ilgili görüşüne başvurulan yetkililer, yüzde 100-150 gibi astronomik zam beklentilerinin gerçeği yansıtmadığını ancak konutlarda kullanılan elektrikte yüzde 40 ila 60 arasında zam ihtiyacı olduğunu vurguluyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların, depolama projelerinin ve verilen yeni üretim lisanslarının Türkiye’nin kurulu gücünü, enerji arzını artıracağını belirten yetkililer, “Yapılan iyi işler var. Mevcut şartlar iyi. Kararlı yatırımlar, vatandaşa yansıyacak” iddiasında bulunuyor.

Sanayici elektriği piyasadan alıyor. Serbest piyasada kilovatsaati 6-6.5 cent civarında. Burada bir tartışma yok. Sanayicilerle ilgili zam beklentisi ancak piyasa fiyatları artarsa söz konusu.

Üzerinde konuşmamız gereken konu, evsel tüketim. Konutlarda tüketilen elektriğin yüzde 50’si kamu tarafından sübvanse ediliyor.

Elektrik fiyatını belirleyen birçok etken var. Depolama olmadığı için, üretime bağlı olarak fiyatlar değişebiliyor. Hafta sonları sanayi tüketimi düştüğü için serbest piyasada fiyatlar da düşebiliyor.

BİREYSEL DESTEKLEME MODELİNE GEÇİŞ

Evlerde kullanılan elektrikte yüzde 50, doğalgazda yüzde 75 devlet sübvansiyonu var.

Seçim sonrası bir zam kaçınılmaz görünüyor. Bu durumda bireysel sübvansiyonla ilgili bazı çalışmalar yapılmaya başlandı. Genel sübvansiyon bütün evsel abonelere uygulandığı için istenilen sonucu doğurmuyor. Mevcuttaki kademeli tarife uygulamasından zengin de fakir de yararlanıyor.

Önümüzdeki süreçte uygulanması planlanan yeni çalışmaya göre; sosyal yardım alan, dar gelirli yurttaşa yönelik belirlenen miktarlarda enerji desteği başlatılacak. Belirlenmiş olan aylık destek, ya kişiye doğrudan verilecek, ya kartına yüklenecek ya da belirlenecek miktardaki destek her ay kişinin aboneliğine tanımlanacak. PTT’ye faturasını ödemeye gittiğinde adına tanımlanmış destek ödemesi kadar fark faturasından düşülecek. Örneğin, 500 TL enerji desteği alan bir vatandaşa 600 TL fatura gelmişse, yalnızca 100 TL’sini ödeyecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir